Ekim ayı, tüm dünyada “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak anılmakta olup, bu kapsamda Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, hala dünyada ve Türkiye’de önemli bir halk sağlığı sorunu olmayı sürdürüyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Elanur Karaman, meme kanserinin kadın sağlığı açısından en önemli tehditlerden biri olduğunu vurgulayarak, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2022 yılında dünyada yaklaşık 2,3 milyon kişiye meme kanseri tanısı kondu ve 666 bin kişi bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. Türkiye’de ise aynı yıl 25 bin yeni vaka görüldü ve 7.360 kadın hayatını kaybetti. Bu rakamlar, hastalığın ne kadar ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunu açıkça ortaya koyuyor” dedi.
Doç. Dr. Elanur Karaman, “Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2022 yılında dünyada yaklaşık 2,3 milyon kişiye meme kanseri tanısı kondu ve 666 bin kişi bu hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. Türkiye’de ise aynı yıl 25 bin yeni vaka görüldü ve 7.360 kadın hayatını kaybetti. Bu rakamlar, hastalığın ne kadar ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunu açıkça ortaya koyuyor” dedi.
Meme kanserinde risk faktörlerine değinen Karaman, “İleri yaş, genetik yatkınlık, obezite, alkol ve sigara kullanımı riski artırıyor. Ancak vakaların yaklaşık yarısında bilinen bir risk faktörü olmadan kanser ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle her kadının kendi meme sağlığını takip etmesi çok önemli” diye konuştu.
Hastalığın erken dönemde verebileceği işaretlere de dikkat çeken Karaman, memede veya koltuk altında yeni bir kitle, memede şekil değişiklikleri, ciltte çekilme ya da portakal kabuğu görünümü, meme başında çekilme veya kanlı akıntının uyarıcı bulgular olduğuna işaret etti. “Her kitle kanser değildir ama mutlaka kontrol edilmelidir. Bu bulgular görüldüğünde gecikmeden hekime başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı
Türkiye’de 40–69 yaş arası kadınlara iki yılda bir ücretsiz mamografi çekildiğini hatırlatan Karaman, “Bu hizmet Aile Sağlığı Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezleri ve KETEM’lerde ücretsiz olarak veriliyor. Mamografi, meme kanserini erken evrede yakalamada en değerli yöntemdir. Erken tanı hayat kurtarır” dedi
Meme kanserinin tek tip bir hastalık olmadığını, moleküler alt tiplere ayrıldığını belirten Karaman, tedavinin kişiye özel planlandığını söyledi. “Cerrahi, radyoterapi, hormon tedavileri, kemoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve bazı olgularda immünoterapi uygulanabiliyor. Günümüzde meme koruyucu cerrahi yaklaşımlar ön planda. Multidisipliner tümör konseylerinde alınan kararlarla hastalarımıza hem onkolojik açıdan güvenli hem de yaşam kalitesini koruyan çözümler sunuyoruz” şeklinde konuştu.
Ekim ayının meme kanseriyle mücadelede özel bir anlam taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Karaman, sözlerini şu çağrıyla tamamladı: “Kadınlarımızı korumak, geleceğimizi korumaktır. Erken tanı hayat kurtarır. Hastalıktan korkmayın, geç kalmaktan korkun.”






